">
İlgili Alt Kategoriler
Coffee Beans’le kahveye dair her şeyi paylaştığımız bu blog serisinde, bu hafta Fransız halkının kahve ile tanışmasına öncülük eden Türk elçisi Süleyman Ağa’nın enteresan hikâyesini paylaşıyoruz.
Kahveleriniz hazırsa takvim yapraklarını 1669 yılına kadar geri sarıyoruz. Dönemin en büyük imparatorluklarının başında gelen Osmanlı ile yeni yeni yükselmekte olan Fransa’nın arası bozulur. Fransızların Güneş Kral olarak andığı 14. Louis, Osmanlı padişahı 4. Mehmed’in kendisine yaptığı uyarılara aldırış etmeden Girit meselesinde Venedikliler’e açıkça destek verir. Girit meselesi Osmanlı lehine çözülse de 4. Mehmet, Louis’nin yaptıklarını unutmaz ve Fransız gemilerinin bundan sonra Akdeniz’de rahat rahat ticaret yapamayacağını bütün dünyaya ilan eder. Bunun üzerine kelimenin tam anlamıyla paçası tutuşan Fransa hemen diplomatik girişimlerde bulunur. Bir Osmanlı devlet adamını ülkelerinde görmek istediklerini, masraflarını kendilerinin karşılayacağını bildirir.
Bunun üzerine Osmanlı sarayında Fransa’ya kimin gönderileceği tartışılmaya başlar. Uzun ve hararetli tartışmalar sonucunda Süleyman Ağa isimli bir müteferrikanın gönderilmesine karar verilir. Bugünle kıyaslandığında Dışişleri Bakanlığı’ndaki sıradan bir kalem müdürünün Fransa Cumhurbaşkanı ile görüşmeye gönderilmesi gibi bir durumdur. Yani Osmanlı, Fransa’dan üstünlüğünü bu şekilde gösterecektir.
Fransa’da hazırlıklar başlar, Versay Sarayı’na gelen Türk heyetini karşılamak adına Türk Marşı bestelenir. Süleyman Ağa gemiden inip atına biner ve Fransızlarla at üzerinde konuşur. Fransız halkı bu olaya büyük ilgi gösterir. Süleyman Ağa ve Türk heyetini karşılamak için herkes limana gelmiştir.
Versay Sarayı’na gidilir, yemekler yenilir ve Güneş Kral 14. Louis ile görüşme vakti gelip çatar. Ancak Süleyman Ağa resmi kıyafet giymeyi reddeder ve basit bir yün ceket ile Louis’nin karşısına çıkar. Bir Osmanlı diplomatı olarak kralın önünde eğilmeyi reddeder. Ancak Süleyman Ağa’nın rahatsız edici ve saygısızca tavırları sürünce Louis sinirlenerek Türk heyetinin saraydan ayrılmasını emreder.
Paris’te dolaşmaya başlayan Süleyman Ağa ve mahiyeti, kendilerine tahsis edilen evde her gün Paris sosyetesini ağırlamaya başlarlar. Misafirlerine kahve de ikram eden Süleyman Ağa, farkında olmadan Fransızların kahve ile tanışmasına ve Paris’teki ilk kahve dükkânı Cofe Procope’nin açılmasına vesile olur. Dönemin büyük tiyatro yazarı Molire’in Kibarlık Budalası isimli klasik eserini bu olaydan ilham alarak yazdığı düşünülür.
Tarihçilerin kutbu olarak anılan büyük bilim insanı Halil İnalcık’ın Kahve ve Avrupa’da Osmanlı Kahvehaneleri adlı makalesinde "Paris elçiliğine atanan Süleyman Ağa, 1669 yılında görev yerine giderken kahve de götürmüş ve Parislilere tanıtmıştır." şeklinde geçen bu hikâye kahvenin tarihinde eğlenceli bir sayfa olur.
%100 GÜVENLİ ALIŞVERİŞ
Tüm alışverişlerinizde güvenle ödeme sağlayabilirsiniz.
%100 ORİJİNAL ÜRÜNLER
Tüm ürünlerimiz ilgili üreticiden size orijinal olarak satılır.
KREDİ KARTIYLA ÖDEME
Tüm alışverişlerinizde kredi kartınızla ödeme yapabilirsiniz.
7X24 BİZE ULAŞIN
Uzman E-Ticaret personelimize her zaman ulaşabilirsiniz.
Alışveriş deneyiminizi iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz.
Detaylı bilgiye Aydınlatma Metni sayfamızdan erişebilirsiniz.